Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sağlık

Haberslogan - Sağlık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sağlık haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Dikkat! Bu Hastalıkların Görülme Sıklığı Arttı! Haber

Dikkat! Bu Hastalıkların Görülme Sıklığı Arttı!

Yaz aylarında aşırı sıcaklar ve yüksek nem, özellikle tatil döneminde kadınlarda bazı sağlık sorunlarını tetikleyerek, uzun süredir beklenen dinlenme ve eğlenme planlarını gölgeleyebiliyor. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Esra Boyar, mantar ve bakterilerin bu dönemde çok kolay üreyerek enfeksiyonlara yol açabildiğini, alınacak bazı basit önlemlerin ise yazın sık görülen hastalıklardan korunmada büyük faydalar sağlayacağını vurguluyor. Tatil sürecinin baltalanmaması ya da ‘bir iki güne geçer’ düşüncesiyle doktora başvurulmamasının, bu enfeksiyonların tedavisini daha zor hale getirdiği uyarısında bulunan Dr. Esra Boyar, kadınlarda yaz aylarında görülme sıklığı artan hastalıkları ve korunma yollarını anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. Özellikle havuz ve deniz sonrası ıslak mayo ya da bikini ile uzun süre kalmak vajinal mantar enfeksiyonlarına zemin hazırlayan etkenlerin başında geliyor. Aşırı sıcaklar ve yüksek nem mantar oluşumu için kolaylıkla zemin hazırlarken, belirtileri kendini koyu kıvamlı akıntı, yanma ve acıma ile gösteriyor. Islak mayo ve bikininin hemen değiştirilmesi bazen zor gibi görünse de, yaşam kalitesini büyük ölçüde düşüren enfeksiyonlardan korunmada kritik önem taşıyor. Bakteriyel vajinozis Yaz aylarında kadınlarda en sık karşılaşılan hastalıklardan biri olan bakteriyel vajinozis, genital bölgedeki doğal bakteri dengesinin bozulmasıyla oluşuyor. Yazın sık duş alma, havuzda uzun süre kalma ve sabunlu temizlik bu doğal dengeyi bozabilirken, gri beyaz akıntı, kötü koku ve yanma hissi ile belirti veriyor. Hastalığın mantar enfeksiyonu ile çok sık karıştırıldığını belirten Dr. Esra Boyar “Hastalar genelde ilişki sırasında rahatsız edici kötü koku şikayeti ile gelirler. Mutlaka tedavi edilmelidir, aksi taktirde kronik ve inatçı enfeksiyonlar gelişebilir” diyor. İdrar yolu enfeksiyonları Sıcak havalarda, terleme ve sıvı kaybına bağlı olarak idrarın yoğunlaşması, havuzdan bulaş ve tuvalet hijyeni eksikliği idrar yolu enfeksiyonlarına, en çok da sistite neden olabiliyor. Sık idrara çıkma, idrar yaparken acıma, yanma hissi ve kasık ağrısı gibi şikayetlere yol açıyor. İdrar yolu enfeksiyonunun sık tekrarlanmaya meyilli olduğunu belirten Dr. Esra Boyar “Hastalık mutlaka tedavi edilmelidir aksi halde kronik hale gelerek aylar hatta yıllar süren tedaviler ve takviyeler gerektirir. Dış ortam hijyenine, ilişki sırasında kondom kullanmaya, genital bölgenin florasını korumaya ve bol su içmeye dikkat edilmelidir” diye konuşuyor. Alerjik dermatit ve egzama Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Esra Boyar, aşırı sıcaklarda sık terleme, ıslak bikini ya da mayo ile uzun süre kalma, sentetik iç çamaşırı gibi etkenlerin ciltte tahriş, egzama ve alerjik dermatit benzeri bulgulara yol açabildiğini belirterek şöyle konuşuyor: “Yaz aylarında kadınlarda sık görülen bu sorundan korunmak için; ıslak mayo ve bikini ile kalmamak, pamuklu iç çamaşırı tercih etmek ve genital bölgeyi sabunla yıkamaktan kaçınılmalıdır. Doktora başvurmak yerine gelişigüzel kremler ya da takviyeler kullanmak daha fazla tahrişe ve sorunun büyümesine neden olabilir” diyor. Düzensiz adet görme Yaz döneminde bir yandan sıcak hava ve yüksek nem, diğer yandan tatil hareketliliği derken uyku düzeni, stres ve hareketlilik oranı değişebiliyor. Bu nedenle düzensiz adet görme, aşırı ya da normalden az kanama vb sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bu durumlar genellikle geçici olmakla birlikte tekrar etmesi, uzun sürmesi ya da günlük yaşamda herhangi bir rahatsızlığa yol açması durumunda muayene olunması gerekiyor. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar Dr. Esra Boyar “Yaz aylarında artan tatil hareketliliği, floranın kolay bozulabilmesi, yeni partner ve korunmasız ilişki nedeniyle cinsel yolla bulaşabilen ve yazın sık görülen bakteriyel enfeksiyonların bulaş riski artabilir. Bu nedenle genital bölge hijyenine, ilişki sırasında kondom kullanmaya, belirli aralıklarla doktora kontrole gitmeye ve yeni partnerle ilişkide muayene olarak önlem almaya özen göstermek önemlidir. Çünkü tüm bunlar genelde tedavi gerektirir, kronikleşip uzun sürmemesi için doktora başvurmanız gerekir” diyor.

DSÖ: Alkol ve Madde Kullanımı Her Yıl 3 Milyondan Fazla Can Alıyor Haber

DSÖ: Alkol ve Madde Kullanımı Her Yıl 3 Milyondan Fazla Can Alıyor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, alkol ve madde kullanımının küresel düzeyde ciddi bir halk sağlığı tehdidi oluşturduğunu belirterek, bu nedenlerle her yıl 3 milyondan fazla insanın hayatını kaybettiğini açıkladı. Ghebreyesus, bu hafta gerçekleştirilen ve ilgili paydaşlarla daha etkin koordinasyonun hedeflendiği forum kapsamında yaptığı değerlendirmede, bağımlılık yapan maddelerle mücadelede atılan adımları değerlendirdiklerini kaydetti. "Zararların Önlenmesi ve Tedavisi İçin İşbirliği Şart" Toplantıda, DSÖ’nün “SAFER” girişimi, Küresel Alkol Eylem Planı ve alkol ile uyuşturucu maddelerin neden olduğu toplumsal ve bireysel zararların önlenmesi ile ilgili çeşitli tedavi programlarının ele alındığını belirten Ghebreyesus, bu alandaki uluslararası işbirliğinin artırılması gerektiğini vurguladı. DSÖ verilerine göre alkol kullanımı, başta karaciğer hastalıkları, trafik kazaları ve şiddet olayları olmak üzere çok sayıda doğrudan ya da dolaylı ölüm nedenine katkı sağlıyor. Uyuşturucu madde kullanımı ise hem ruhsal hem fiziksel sağlık üzerinde geri dönülmez hasarlar bırakabiliyor. DSÖ’nün yürüttüğü SAFER girişimi kapsamında; alkol erişiminin sınırlandırılması, fiyat politikalarının düzenlenmesi, reklam ve tanıtım kısıtlamaları gibi önleyici tedbirlerin uygulanması teşvik ediliyor. Ghebreyesus, ülkelerin bu alanlardaki yükümlülüklerini yerine getirmesinin ve halk sağlığı politikalarının güçlendirilmesinin, bağımlılık kaynaklı ölümlerin azaltılmasında hayati önem taşıdığını ifade etti.

Veganizm Nedir? 2025’te Etik Tüketimin Yükselişi Haber

Veganizm Nedir? 2025’te Etik Tüketimin Yükselişi

Veganizm Nedir? Veganizm, hayvansal ürünlerin tüketimine, kullanımına ve sömürüsüne karşı etik, çevresel ve sağlık temelli bir duruşu temsil eden yaşam biçimi ve felsefedir. Veganlar; et, süt, yumurta, bal gibi hayvansal gıdaların yanı sıra deri, yün, ipek gibi hayvan kökenli ürünleri de kullanmazlar. 2025 yılı itibarıyla veganizm, iklim krizi, etik farkındalık ve sağlık trendleri ile birlikte küresel ölçekte yükselen bir hareket hâline gelmiştir. Veganizmin Tanımı Veganizm, yalnızca bir beslenme biçimi değil; hayvanların yaşam hakkını savunan ve onları ekonomik birer kaynak olarak gören sistemlere karşı çıkan bütünsel bir yaşam felsefesidir. Günümüzde etik veganlık, çevreci veganlık ve sağlık odaklı veganlık gibi alt dallara ayrılmaktadır. Veganizmin Tarihi "Vegan" terimi ilk kez 1944’te Donald Watson tarafından İngiltere’de kurulan Vegan Society aracılığıyla kullanılmıştır. Ancak tarihsel olarak hayvansal ürünlerden kaçınan bireylerin izleri Antik Yunan’a ve Doğu felsefelerine kadar uzanır. 21. yüzyılda veganizm özellikle dijital iletişim ve sosyal medya sayesinde hızlı biçimde yaygınlaşmıştır. Veganizmin Etik Temelleri Hayvan hakları: Hayvanların bilinçli ve acı hissedebilen varlıklar olarak yaşam hakları savunulur. Sömürü karşıtlığı: İnsan merkezli türcü anlayışa karşı çıkılır. Vegan felsefe: "Mümkün olduğunca az zarar verme" ilkesi ön plandadır. Sağlık Açısından Veganizm Bilimsel araştırmalar dengeli bir vegan beslenmenin kalp-damar hastalıkları, obezite, tip 2 diyabet ve bazı kanser türlerine karşı koruyucu etkileri olduğunu göstermektedir. Ancak B12 vitamini, demir ve omega-3 gibi takviyelerle desteklenmesi önemlidir. Çevresel Etkileri Veganizm; sera gazı salınımını, su tüketimini ve toprak kullanımını önemli ölçüde azaltır. Et ve süt endüstrisinin karbon ayak izi, vegan yaşam tarzının çevreci yönünü öne çıkarır. Birleşmiş Milletler’e göre hayvancılık, küresel sera gazı emisyonlarının %14,5’ini oluşturmaktadır. Veganizm ve Endüstriyel Gıda Eleştirisi Veganizm, yalnızca et karşıtı değil; aynı zamanda endüstriyel tarım, genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO), işlenmiş gıdalar ve tekelleşmiş gıda zincirlerine karşı da eleştirel bir pozisyon alır. Yerel, organik ve etik üretim desteklenir. 2025’te Veganizm Trendleri Bitki bazlı et alternatifleri (Beyond Meat, Impossible Foods vb.) yaygınlaşmıştır Laboratuvar eti: Etik ve çevreci üretim modeli olarak gelişmektedir Kurumsal veganlık: Oteller, restoranlar, okullar vegan menüler sunmaktadır Yapay zekâ destekli beslenme uygulamaları ile bireysel diyetler optimize edilmektedir Veganizme Yönelik Eleştiriler Beslenme eksiklikleri: Bilinçsiz veganlıkta B12, demir gibi sorunlar yaşanabilir Sınıfsal erişim: Bazı bölgelerde vegan ürünlere ulaşmak zordur Kültürel eleştiriler: Veganlık bazı geleneksel mutfaklarla çelişebilir Veganizm ve Diğer Yaşam Biçimleriyle Karşılaştırma Yaşam Biçimi Hayvansal Ürün Tüketimi Temel Motivasyon Veganizm Tamamen reddeder Etik, çevre, sağlık Vejetaryenlik Et tüketmez, süt/yumurta tüketebilir Sağlık, etik Pesketaryenlik Sadece balık tüketilir Sağlık Sonuç Veganizm, 2025’te sadece bir beslenme biçimi değil; etik, çevresel ve sağlık temelli bir toplumsal dönüşümün parçası hâline gelmiştir. Giderek artan sayıda insan, sürdürülebilir bir gelecek için vegan yaşam biçimini benimsemekte ve bu hareket küresel çapta etkisini sürdürmektedir. Wiki:https://tr.wikipedia.org/wiki/Veganl%C4%B1k

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.