"Hürmüz'den Büyük Tehlike Var!" Ömer Çelik'ten Bölgesel Ateş Çemberine Yorum

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partinin temmuz ortasında yapılacak kampı ve yaz dönemi çalışmaları öncesi basın toplantısı düzenledi. Çelik, İsrail'in İran'a yönelik saldırısını, Gazze'deki soykırımı ve Rusya-Ukrayna Savaşı'nı Dışişleri Bakanlığı sunumu çerçevesinde değerlendirirken, İran'daki nükleer tesislerin hedef alınmasına sert tepki gösterdi ve uluslararası hukukun ihlal edildiğini belirtti.

Çelik, İsrail'in nükleer anlaşmalara taraf olmamasına rağmen İran'ın tesislerini hedef almasının "ibret verici" olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bölgede hiç kimsenin nükleer silah sahibi olmasını istemiyoruz" prensibini hatırlattı. ABD ile İran arasında müzakereler sürerken İsrail'in saldırısının "müzakere masasına yapılmış saldırı" olduğunu ifade etti.

Nükleer Tehlike ve Hürmüz Boğazı

Nükleer tehlikenin Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasından daha büyük olduğunu vurgulayan Çelik, saldırgan taraf İsrail olduğu halde, İsrail'in saldırganlığı üzerine cılız cümleler kuranların İran'ın cevabının vahim sonuçlar doğuracağını ifade etmelerini eleştirdi. İsrail'in sivil hedefleri vurmasını "herhangi bir meşruluğu yok" olarak niteleyen Çelik, "Biz İran'a yapılan her türlü saldırıyı kınıyoruz. İran'ın güvenliğini, milli egemenliğini, toprak bütünlüğünü sonuna kadar destekliyoruz" dedi.

"Rejim Değişikliği Kabul Edilemez"

Ömer Çelik, "Kimsenin başka bir ülkeye saldırarak rejim değişikliğinden bahsetmek gibisinden bir şey olamaz" diyerek, İran'da rejim değişikliği veya dini liderin hedef alınması yaklaşımının "vahşette yeni bir aşama" olduğunu belirtti. İsrail'deki sivilleri en güvensiz ortama sokanın Netanyahu hükümetinin saldırganlığı olduğunu ve İsrail için en büyük tehdidin Netanyahu hükümetinin kendisi olduğunu savundu.

Türkiye'nin Terörle Mücadelesi ve Dış Politikası

Türkiye'nin gündemine hakim olduğunu ve politikalarını tutarlı bir şekilde yönettiğini belirten Çelik, "Terörsüz Türkiye" hedefinde geri gitme, aksama veya gevşeme olmadığını vurguladı. Terör örgütünün silah bırakması ve bunun sahada TSK ve MİT tarafından teyit edilmesinin esas hedef olduğunu ifade etti.

Dün Şam'da kiliseye yapılan saldırıyı kınayan Çelik, saldırının DEAŞ tarafından gerçekleştirildiğine dair istihbarat bilgisi olduğunu ve arkasındaki güç denklemlerini yakından takip ettiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın müzakere masasına dönülmesi için yoğun diplomasi trafiği yürüttüğünü, ancak İran'ın saldırılar devam ederken masaya dönmesinin mümkün olmadığını belirtti.

Muhalefete Eleştiri ve Yeni Anayasa Süreci

Çelik, grup başkanvekillerinin savcılık soruşturmalarıyla ilgili suçlamalarını eleştirerek, CHP içindeki tartışmalara dikkat çekti. CHP yönetiminin dış politika yazılımında problem olduğunu ve milli menfaatler konusunda savrulma yaşadığını öne sürdü.

Yeni anayasa sürecine de değinen Çelik, Meclis'in siyasal ve sayısal açıdan karar vermesinin önemli olduğunu ancak son kararın her zaman millete ait olacağını ifade etti.