Yeni doğan erkek bebeklerde sıkça görülen inmemiş testis, doğurganlığı olumsuz etkileyebilir ve testis kanseri riskini artırabilir. Medipol'den Doç. Dr. Danacıoğlu, tedavi gecikmemesi gerektiğini vurguladı. Cerrahi müdahale ilk yöntem. Testisin anlaşılmadığı durumlarda tanısal laparoskopi öneriliyor.
Yeni doğan erkek bebeklerde sıkça görülen inmemiş testis rahatsızlığında tedavinin gecikmesi, çocukların gelecekteki doğurganlığını olumsuz etkileyebilirken, testis kanseri riskini de artırıyor. Medipol Sağlık Grubu Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Onur Danacıoğlu, ebeveynleri bu konuda uyardı.
Tedavi Gecikmesinin Ciddi Sonuçları Var
Medipol Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamada, inmemiş testisin testislerin anne karnındaki gelişim sürecinde skrotuma inmemesi sonucu ortaya çıktığı belirtildi. Erkek çocuklarda en yaygın ürolojik sorunlardan biri olan bu durumun ileride ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği vurgulandı.
Doç. Dr. Yavuz Onur Danacıoğlu, inmemiş testisin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek, tedavideki gecikmenin çocukların ilerideki doğurganlığını olumsuz etkileyebileceği gibi testis kanseri riskini de artırabileceğini kaydetti.
Tedavi Zamanlaması ve Yöntemleri
Danacıoğlu, inmemiş testis vakalarında ilk 6 ay içinde testisin kendiliğinden torbaya inebileceğini, ancak düzelme olmaması durumunda 1 yaşını geçen bebeklerde mutlaka tedaviye başlanması gerektiğini vurguladı.
Rahatsızlığın kalıcı etkilerine karşı uyarıda bulunan Danacıoğlu, "En geç 18. aya kadar bekliyoruz. Bu süreç içinde tedavi edilirse hem ileride sperm üretimi hem de testis kanseri riski açısından çok daha olumlu sonuçlar alıyoruz. İnmemiş testis tedavisinde günümüzde ilk tercih edilen yöntem cerrahi oluyor. Orşiopeksi adı verilen bu ameliyatta, kasık bölgesinden küçük bir kesiyle testis bulunarak skrotuma indiriliyor ve sabitleniyor. Önceki yıllarda uygulanan hormon tedavileri ise artık bilimsel veriler ışığında önerilmiyor" ifadelerini kullandı.
Kısırlık ve Kanser Riski Uyarısı
Özellikle iki taraflı inmemiş testis vakalarında kısırlık riskinin yüzde 40'a kadar çıkabildiğinin altını çizen Danacıoğlu, "Bu hastalarda testis kanseri riski 4 ila 10 kat daha fazla. Ergenlik sonrasında gelen vakalarda testisi torbaya indirmek yerine almak zorunda kalabiliyoruz" değerlendirmelerini yaptı.
Tanı sürecinde ilk olarak fizik muayenenin uygulandığını belirten Danacıoğlu, testisin elle hissedilmemesi durumunda ultrasonografi ve gerekirse MR görüntüleme yöntemlerinin kullanıldığını aktardı. Danacıoğlu, testisin bulunamaması durumunda ise tanısal laparoskopi ile cerrahi keşif yapıldığına dikkat çekerek, ebeveynlerin çocuklarında testislerden birinin torbada olmadığını fark etmeleri halinde zaman kaybetmeden bir üroloji uzmanına başvurmaları gerektiğini vurguladı.