Yeni bir çalışma, aşırı hava olaylarının, özellikle de kuraklık ve sellerin, beklenenden daha hızlı bir şekilde arttığını ortaya koydu. Geçen yılki aşırı olayların, 2003-2020 ortalamasının iki katına ulaşması, iklim değişikliğinin etkilerinin giderek belirginleştiğini gözler önüne seriyor.
Henüz hakem değerlendirmesinden geçmese de, araştırmacılar iklim değişikliğinin bu belirgin artışın en olası nedeni olduğunu belirtiyor. Aşırı hava olaylarının yoğunluğunun küresel sıcaklıklardan bile daha hızlı yükselmiş gibi görünmesi, bilim insanlarını endişelendiriyor. NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nden Dr. Matthew Rodell, veriler konusunda temkinli olunması gerektiğini vurgularken, yıkıcı olaylardaki hızlanmanın "kesinlikle korkutucu" olduğunu itiraf etti.
Araştırma, aşırı olayların yoğunluğunun El Niño gibi okyanus akıntılarından veya diğer iklim göstergelerinden ziyade küresel ortalama sıcaklıkla güçlü bir şekilde ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Bu da, gezegenin ısınmaya devam etmesinin daha sık, daha şiddetli ve daha uzun süreli veya daha büyük kuraklıklar ve sellere yol açacağı anlamına geliyor.
Met Office ve Exeter Üniversitesi'nde iklim değişikliği etkileri başkanı olan Prof. Richard Betts, bu rapor hakkında önemli açıklamalarda bulundu: "Bu, daha sıcak bir gezegenin daha şiddetli seller ve kuraklıklar anlamına geldiğine dair sert bir hatırlatma. Bu uzun zamandır tahmin ediliyordu, ancak artık gerçekte görülüyor."
Prof. Betts, dünyanın mevcut yoğun yağış ve kuraklıktaki değişikliklere hazır olmadığını, insanların alışkın oldukları hava koşullarına göre kurdukları yaşam tarzlarının, onları geçmiş deneyimlerin dışındaki bu daha sık ve şiddetli aşırılıklara karşı savunmasız bıraktığını belirtti. Betts, küresel ısınmayı durdurmak için emisyonları azaltma çabalarının acilen artırılması ve halihazırda meydana gelen değişikliklerle daha iyi yaşamak için adaptasyon önlemlerinin alınması gerektiğini vurguladı.
İngiliz Kraliyet Meteoroloji Derneği de, kuraklık ve seller gibi bu tür ani geçişlerin, tek tek olaylardan daha fazla zarara yol açtığı, tarımı, altyapıyı, biyolojik çeşitliliği ve insan sağlığını olumsuz etkilediği konusunda uyardı.