Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, Gazze'den İran'a, Lübnan'dan Yemen'e uzanan kriz hattına dikkat çekerek, İsrail'in saldırgan politikalarının bölgeyi topyekün bir felaketin eşiğine sürüklediğini belirtti.
"İsrail'in Sınır Tanımaz Saldırganlığına Dur Demeliyiz"
Bakan Fidan, toplantının Gazze'deki soykırımın devam ettiği ve İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının bölgedeki gerilimi artırdığı bir dönemde gerçekleştiğini vurguladı. Fidan, "İstişarelerimizde öncelikle bu sınır tanımayan saldırganlığa dur demek için sergileyeceğimiz güçlü duruşu ve ortak adımları ele alacağız" dedi. İslam alemini temsil eden birçok ülkenin toplantıya katılımının dayanışmaya güzel bir örnek teşkil ettiğini de sözlerine ekledi.
İİT'nin Rolü ve Küresel Adalet Çağrısı
Fidan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi gibi uluslararası mekanizmaların Gazze'deki vahşet karşısındaki işlevsizliğinin gözler önüne serildiğini ifade etti. Teşkilatın bu konuda öncü rol oynaması gerektiğini belirten Fidan, "Dünya nüfusunun dörtte birini temsil eden muazzam kaynaklara sahip bir bloğun parçası olan İslam ülkeleri, adaleti savunan, hakkı önceleyen bir küresel sistemin inşasına öncülük etmek zorundadır" diye konuştu. Ayrıca, İİT coğrafyasındaki sınamalara çözüm arayışlarında bölgesel sahiplenmenin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Dönem Başkanlığı Hedefleri ve Müslüman Azınlıklar
Bakan Fidan, Türkiye'nin dönem başkanlığı süresince dört başlık üzerinde yoğunlaşacaklarını açıkladı:
Devam eden krizler karşısında dayanışma içerisinde hareket etmek ve çözüm arayışlarını yoğunlaştırmak.Teşkilatın diğer ülkeler ve uluslararası kuruluşlarla ilişkilerini geliştirmek.Müslüman azınlık ve toplulukların haklarını kararlılıkla savunmak.Üye ülkelerinin kapasitelerinin artırılması yönündeki sektörel toplantıları artırmak."Bu Apaçık İsrail Sorunudur"
Fidan, İsrail'in devam eden saldırganlığı ve işgal politikalarının bölgede "artık ele alınması gereken bir İsrail sorunu bulunduğunu tüm çıplaklığıyla ortaya koyduğunu" belirtti. Bakan, bu sorunun Filistin, Lübnan, Suriye, Yemen ya da İran sorunu olmadığını, "apaçık İsrail sorunu" olduğunu dile getirdi.
İran'ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin devam ettiği bir zamanda İsrail tarafından İran'a gerçekleştirilen saldırıları şiddetle kınadıklarını ve bu hukuk dışı saldırılara derhal son verilmesi gerektiğini ifade etti. Uluslararası toplumun ilk görevinin mevcut bölgedeki durumu daha da tehlikeli bir hale getirecek şiddet sarmalına dönüşmesini önlemek olması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin Diplomatik Çabaları ve Filistin Önceliği
Türkiye olarak üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını belirten Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde gerginliği önlemek adına atılacak her türlü diplomatik adımı desteklediklerini ve yoğun temas trafiğini sürdürdüklerini kaydetti.
Fidan, İsrail'in Filistin'deki amacının Filistinlileri evlerinden sürmek ve iki devletli çözüm vizyonunu sona erdirmek olduğunu ifade etti. Türkiye'nin önceliklerinin kalıcı ateşkes, rehinelerin ve tutukluların serbest bırakılması ve Gazze'ye kesintisiz insani erişim sağlanması olduğunu belirterek, bu amaçla devam eden müzakereleri güçlü bir şekilde desteklediklerini sözlerine ekledi.